adam etmek Deyiminin Anlamı Nedir?

İrtibatı Koparmayalım!

anlaminedir.com

AnlamiNedir

NedirAnlami

adam etmek deyimi

(birini ya da bir şeyi) (1) yetiştirip, eğitip topluma yararlı bir duruma getirmek. örnek: Amcası onu adam etti, ama o bunu yadsıyor. (2) onarıp işe yarar bir duruma getirmek ya da çeki düzen vermek, bir düzene sokmak. örnek: Bu odayı adam etmek gerekiyor. (3) yoldan çıkmış bir kimseyi yola getirmek.

adam

1717 10

Bu deyimler de ilginizi çekebilir...

Son Sorgulanan Deyimler

Deyim

Anlamı

adam etmek

(birini ya da bir şeyi) (1) yetiştirip, eğitip topluma yararlı bir duruma getirmek. örnek: Amcası onu adam etti, ama o bunu yadsıyor. (2) onarıp işe yarar bir duruma getirmek ya da çeki düzen vermek, bir düzene sokmak. örnek: Bu odayı adam etmek gerekiyor. (3) yoldan çıkmış bir kimseyi yola getirmek.

eli kulağında

gerçekleşmek üzere, olması çok yakın. örnek: Baharın eli kulağındaydı.

ateş pahası

pek çok pahalı, fiyatı çok yüksek. örnek: Pazarda her şey ateş pahası, el yakıyor.

el sıkışmak

(1) pazarlıkta uyuşup biririnin elini sıkarak bunu perçinlemek. (2)) selamlaşmak için birbirinin elini tutmak.

deli divane etmek

(1) mecaz çok öfkelendirmek, çıldırtmak, delirtmek. (2) mecaz çok aşırı, çılgınca sevmeyi anlatmak için kullanılır, örnek: Bu kız beni deli divane ediyor.

aş pişti bayram geçti

daha önce davranmak gerekirdi, artık yapılacak iş kalmadı, işin tavı geçti anlamında kullanılır.

arap olayım

söylenen bir şeyin gerçek olduğuna, doğruluğuna karşıdakini inandırmak için şaka yollu söylenir. örnek: Onu görmedim, arap olayım!

kuru kalabalık

(1) Yararsız kırık dökük eşya. (2) Hiçbir işe yaramayan insan topluluğu.?Bu kuru kalabalığa güvenip de sakın yola çıkma.?

har vurup harman savurmak

Hesapsızca, düşüncesizce harcamak; malını, parasını ölçüsüzce, bol bol harcayıp tüketmek.

helalühoş olsun

(1) Bunu sana gönül hoşluğu ile veriyorum, hiç pişman değilim, Allah bunu sana bağışladığıma şahit olsun. (2) ?Aferin, takdire değer iş yapıyorsun? anlamında kullanılır.

vurduğu yerden ses getirmek

Eli ağır olmak, çok kuvvetli vurmak.

açık vermek

(1) gelir gideri karşılamamak. örnek: Bütçe bu yıl açık verdi. (2) mecaz gizlemek istediği bir şeyi farkında olmadan belli etmek. örnek: Açık vermek istemiyordu ama ben anlamıştım. (3) görevi gereği elinde bulundurduğu para ya da malda noksanı çıkmak. 4 kendisine karşı kullanılabilecek zayıf bir noktasını yakalatmak.

Yayın Ağımız

Bu listede yer alan sitelerimiz günlük hayatınızda gerek eğitim, gerek iş, gerek eğlence ve gerekse alışveriş konusunda yardımcı olmak için uzman ekipler tarafından hazırlanmaktadır.